13 Şubat 2010 Cumartesi

Hatıralar ve Meziyeti


Hatıraları saklamak meziyet ister...
Hatıralarımız peşimizi bırakmayan aşık ve umutsuzluklarda düşman, boşluktan, avarelikten gelip çıkartan dost. Sevdiğin bir dizede gördüğün, seni neden çektiğini anlayamadığın bir filmin salonuna oturtan, bin defa da dinlesen bıkmayacağın şarkılar kazıyan benliğine, insanlarda aradığın mimiği barındıran ve en güzeli seni şehre sindiren, şehri sen yapan en kötüsü. Kaçmayı arzuladığın olmuştur elbet bir zaman, arkaya bakmadan uzaklaşmak onlardan ancak bilirsin en küçük açığında seni yakalamak arzusuyla pusuya yatmış beklemekte sabırla. O yüzden yetenek gerektirir biriktirilmesi hatıraların. İlk kuraldır bence; kine, nefrete ve sevgisizliğe yer verilmez onlarda, not defterindir hatıralar, bizi hazırlayan yarınlar için kendilerince. İkinci kural; sevgidir sende beslenmesi gerekli olan, gülümsemenin nedenini anlaman lazımdır. Gözünü kapattığında kimsenin o karanlık tabloya karışamayıp, el süremeyecek olmasıdır, sonuncu da olan üçüncü kural...

Comme D'habitude

Hiç yorum yok: