3 Ocak 2009 Cumartesi

Resimlerimde Sen Vardın Renklerde Ben


Yaşanan çok eski kentler vardı ve yaşayanlara eşlik ettiler varlıkları boyunca. Bazen düşman gözüktüler gözlerine sevenlerin, canlılığıyla nefes aldırdı bazen de gelip geçen yolculara. Hep aynı binalar vardı ve hep aynı mevsim rüzgarları. Sadece farklılıklar vardı; yaşanan korkular, gerçekleştirilen hayaller. Ve bir ressam vardı o kentlerden birinde yaşayan. Farkında değildi ressam, yaşardı sıradan ve solgun. Aslında hep vardı güneş yukarıda ama aramazdı, düşünmezdi neden? Kuruntular birbirini izlerken, sevilenden uzakta halen aynı hayatı yaşamak vardı, eşlik etmek vardı. Aslında kötü birşey de değildi laf arasında bu, insan tadmalıydı her renk yaşamı ve koyu renkler hakimdi yaşananlarda derdi. Ama renkleri belirleyen de kendisiydi yine, kendisiydi tuali siyaha boyayan. Ve bir gün ne emeklerle yaptığı resimlerinin satmadığını, sevilmediğini artık gördü. Herşey kontrolünden çıkmışken birden ayağa kalktı, yükseldi yavaş yavaş gökyüzünde. Yıldızları gördü, hatırladı başka renklerin sebebini. Sevdiğini hatırladı, unuttuklarını yakaladı. Belirleyen hayallerdi yaşamını, kuruntular olmuştu zamanla. Ve korkularını yaşamaya başlamıştı herşey güzel iken, sevdiğini savunma uğruna. Ve gözlerini açtı yavaşça, masasındaydı. Hayalleriyle baş başa kalmış iken yeni bir tuali koydu önüne ve gerçekleştirmeye başlamasına ilk adımlarını attı fırça darbelerinde....

Comme D'habitude

Hiç yorum yok: